Bilim kurgu filmlerini aratmayacak türden bir özellik, inanılması zor ama Johan Vandewalle tam 42 dili biliyor ve konuşabiliyor. Dünyanın en çok dilini bilen dil bilimcisi Johan Vandewalle ile sizleri tanıştırmak istiyoruz.
Çağımızın son derece gelişmiş olması sebebiyle artık tek bir dil bilmek çok sıradan, bütün eğitim almış kişilerin mutlaka bir yabancı dili daha olması, günümüz şartları için artık çok normal. Ama bazıları da var ki bu durumu biraz abartmış ve tam bir dil bağımlısı olmuştur.
Johan Vandewalle‘i biraz yakından tanımak için ona bu ünvanı kim ne zaman verdi bir bakalım isterseniz. Sene 1987 ve en çok yabancı dil bilen insanı seçmek için düzenlenen Babil isimli yarışmada bu güzide abimiz tam 22 dil ile o günün en çok yabancı dil bilen insanı seçiliyor. Yıl 2008 olduğunda ise tabi Johan Vandewalle boş durmamış bu zaman içerisinde bir 13 dil daha eklemiş ve sayıyı 35 gibi Allahu Ekber dağlarına çıkarmış. Hatta 13 yaşında iken Türkçeyi de öğrenmiş bu abimiz. Peki şimdi durum nedir derseniz, geçtiğimiz yakın zamanda Ahmet Yesevi Üniversitesine konuşmacı olarak gelen Prof. Johan Vandewalle şuan tam 42 dili ana dili gibi konuşabilmekte.
Peki bu kadar çok dil bilen inceleyen ve karşılaştırmasını yapacak kadar emek vermiş birinin dil eğitimi dünyası hakkında bakış açısı nedir bir bakalım. Johan Vandewalle diyor ki bir sınıfta dil konusunda farklı seviyeler söz konusu ise yapılması gereken tek tek herkesle seviyesine göre ilgilenilmesi gerektiğini düşünüyor.
Johan Vandewalle‘ye en çok sorulan sorulardan birisi ise, yabancı bir dil nasıl öğrenilir oluyor, Profesör ise bu soruya her gün en az yarım saat düzenli bir çalışma dil öğrenmede oldukça etkili bir yol olduğunu, bunun yanında kitap, dergi, gazete okumanın buna katkı sağladığını, ama yine de ilgi ve alakanın bu konuda asıl belirleyici olduğunu söylüyor. Ek olarak öğrenmek istediğiniz dili nerelerde kullanacağınızı bilerek oradan başlamanızda yarar olduğunu, mesela seyahatte kullanacaksanız size bu tür ortamlarda lazım olacak kelimelerden yapılardan başlamanızın daha mantıklı olacağınız, ama bir dilin en önemli unsurunun grammar olduğu, kısaca dil bilgisine hakim olmadan çok kelime bilmenin faydasının olmayacağını söylüyor.
Johan Vandewalle aynı zaman da Türkçe’yi de iyi derece konuşabilmekte ve kendisine bu dili öğrenmesi sorulduğunda 13 yaşında iken ailesiyle beraber Türkiye’ye geldiklerini ve bu seyahatleri sırasında Türklerin misafirperverliğinden etkilendiğini böylece Türkçe’ye ilgi duyduğunu ve iyice öğrenip konuşmak için emek verdiğini ve hatta bazı lehçelerine kadar incelediğini söylüyor.
Bu çalışkan insan bir de bir dile bakışı var ki keşke herkes böyle olsa, diyor ki “insanlara kendi dilleri dışında başka bir dil ile hitap etmeyi saygısızlık olarak görüyorum, bir Türk ile Türkçe dışında başka bir dil ile iletişim kurmak bana günah gibi geliyor” diyerek dile ve dilin sahiplerine verdiği önemi bir kez daha vurguluyor.
Johan Vandewalle ile ilgili bir ilginç bilgi ise Fince’yi 1 günde öğrenmesidir, uçakta göz atmaya başladığı Fince için, yere indiğinde havaalanında ki yazıları anlar hale geldiğini söyleyerek insanları zeka ve azmin birlikte neler başaracağını oldukça iyi gösteriyor.
Şimdilerde ise dil öğrenmek yerine insanlara dil öğretmeyi seçmiş ve bizim gibi Yeminli Tercüme işi yapan firmalar için böyle bir kişiyi bünyemizde barındırmak büyük bir olay olurdu.
Çağrı Yeminli Tercüme Bürosu olarak sektörel ve genel konularda ki yazılarımızı beğeniyorsanız bizleri sosyal medya ve sitemizden takip etmeyi unutmayınız.
I nfact admired to this stuation